Kanser Hastası Yakınları Nasıl Davranmalı ? Moral ve Psikolojinin Önemi

Ezgi A.
3 min readJun 15, 2020

--

Bir gün bu başlık altında bir yazı yazacağımı hiç düşünmezdim. Kimse kanser hastası ya da yakını olacağı ihtimali üzerinde durmaz, durmak istemez sonuçta. Tüm gerçekliğiyle var oysa. Yarın bize olmayacağının garantisi var mı ? yok. Hasta olabiliriz evet ,iyileşebiliriz de gayet. Bunun doğallığını reddetmemek gerekiyor. Hayatın içinden bir şey çünkü.

Yazmam gerektiğine inandım çünkü internette araştırdığım zaman , özellikle ilk zamanlar aradığım ‘’peki şimdi ne yapacağım/ne yapacağız’’ sorumu hiçbir yerde bulamadım. Oysa tonla internet sitesi vardı. Elbette bu yazıda ben o sorunun cevabını veriyorum diyemiyorum çünkü herkes bu yolda kendi deneyimini yaşıyor, yaşayacak. Herkes kendi umudunu yeşertmeye çalışacak. Bu yazıyı birileri sizi anlıyor demek için yazıyorum. Farklı şehirlerde , farklı evlerde de olsak içimizde aynı korku ve içimizde aynı umut var.

Bu blogu açma kararı aldığımda yurtdışına çıkıcağım için hem deneyimlerimi paylaşıp yalnızlığımı gidermek hem zorlandığım noktalarda aynı yola giren insanlara yardımcı olan biri olmak istiyordum. Bugün kendime neden kanser hakkında da yazmayayım dedim. Özellikle kanser hastası yakını olan biri olarak neden hislerimi dile getirmeyeyim, neden ne yapacağını şaşıran insanlara birkaç kuru söz yerine fazlasını söylemeyeyim dedim. Bakın ben de buradayım demek istedim.

3,5 ay önce annemin hasta olduğunu öğrendik. Çekya’daydım öğrendiğimde. 1 günü buldu gelişim. Bir tren, bir otobüs, 2 uçak, bir taksi ve sonra evdeydim. Anneme sarıldığım anda artık bir yola girdik dedim içimden, uzun bir yol olacak ama artık ben de bu yoldayım içindeyim. yanındayım,buradayım dedim. Buraya üzüntülerimi , korkularımı yazmak istesem yazamam çünkü o kadar derin şeyler yazmayı hem beceremiyorum hem de kimseyi üzmek istemiyorum. İnadına umutla dolalım istiyorum.

Özellikle ilk 2 ay tam olarak ne oluyor ne bitiyor anlamadan geçti hepimiz için. Sonra yavaş yavaş her şeyi kabul etmem gerektiğini fark ettim. Kabul etmekten başka bir çıkış yok çünkü. Korkuyoruz evet ama bu ilk tepkiler normal değil mi gerçekten ? Bir şeyleri kaybetmekten korktuğumuzda tüm dengeler alt üst oluyor içimizde. Artık bir mücadele içindeyiz ve ne yapmamız gerektiğini hasta yakını olarak bizim de bilmemiz gerekiyor. Kimisinin ailesinden biri , belki eşi , sevgilisi , kardeşi.. Biliyorum ayrı yere koymadınız kendinizi sizde, aynı gemideyiz diyorsunuz. Peki ama ne yapmak gerek ?

Hasta yakınları ne yapmalı sorusuna kendi tecrübelerimden yazmak istediklerim :

  • Hasta olan kişiye zaman tanıyın. Hem siz hem o bir şeylerin gerçekliğini kabul etmek için zamana ihtiyaç duyacaksınız. O zaman bazen 1 gün bazen 1 ay olur. Ama bırakın. Siz onu herkesten iyi tanıyorsunuz, neye ihtiyacı olduğunu anlarsınız bence.
  • Kendinize de zaman tanıyın. Sizin için de zor biliyorum. İçinizde bir şeyleri dengeye koymaya ihtiyacınız olacak. Çok doğal.
  • Beslenmeye dikkat. Kanser hastalarının beslenmeleri çok çok önemli. Onlarla birlikte siz de yeme düzeninizi iyileştirin. Sizin de kendinize bakmanız , sağlığınızı korumanız önemli , ki daha verimli olabilesiniz.
  • Motivasyon- Meditasyon. Bu konunun hem kanser hastası hem de yakınları için önemli olduğuna inanıyorum. Kendinizle kalmaktan , sessizlikten hiç korkmayın kaçınmayın. Bazen yemek yapmak bile insana meditasyon gibi gelir. Çünkü kendiniz ile kalırsınız, odaklanırken düşüncelerinize her zamankinden yakın gibisinizdir. Meditasyon için gün içinde zaman ayırın kendinize. yürüyüş , koşu, yemek yapmak , müzik dinlemek.. aklınıza ne gelirse. iç motivasyonunuza hep ihtiyacınız var unutmayın.
  • Elinizden geleni yapın. Elbetteki yapacaksınız onu çok seviyorsunuz ama bunu yaparken kendinizden vazgeçmeyin. Kanser hastası da kendinden vazgeçmemeli. Durumun bilincinizi sömürmesine izin vermeyin. Bir duruşunuz , o bilincin, gücün oluşması için hayattan kopmayın.
  • Bir duruşunuz olsun. Evet toplumun içinde kanser konusunda insanlar ya ne diyeceklerini bilemiyorlar, ya duydukları şeyleri hazır yemek gibi önünüze koyuyorlar , kimi zaman da sizinle empati kuramıyorlar. Onlara da kızmamak lazım, sonuçta bunu sadece başına gelen insanlar anlayabiliyor. Eğer bir noktada sizi anlamadığını düşündüğünüz insanlar olursa bunun doğal olduğunu kabul edin. Nasıl anlayabilirler ki ? Ama aynı şekilde hoşunuza gitmeyen bir şey olursa da insanlara söylemekten çekinmeyin. Böyle deme demekten çekinmeyin yani. İnsanların davranışlarının sizin düşüncelerinizi etkilemesine izin vermeyin. ( Bu hastalık grip gibi yaygınlaşmasına rağmen insanların bakışı, bilgisizliği, takındığı tavırlar hep bir yerlerde duruyor. Sizin düşüncelerini bi saniye bile etkilemesine fırsat vermesin.)
  • Filizlenin. Böyle bir tavsiye olur mu bilmiyorum ama olsun. Umutlarınızla filizlenin. Bence inanç bu dünyada çok güçlü bir şey. İster bir tanrıya ister evrene ister kendi düşüncelerinize olan inançlarınız sizi siz yapan şeyler. O yüzden umutlarla , inançlarla sıkı sıkıya bağlanın. hayatın güzelliği tam burada. ne ekersek onu biçeriz.
  • pes etmek, hayatı sekteye uğratmak yok. Bu kadar basit olmamalı dimi..

Buraya deneyimledikçe yeni maddeler ekleyebilirim. Çünkü ben de bu yoldayım. Her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum.

Herhangi bir sorunuz ya da düşünceniz olursa paylaşmaktan çekinmeyin.

iletişim: ezgiaydin1249@gmail.com

Güzel kalın.

--

--